Cep telefonu ya da tabletlerimiz GPS sistemini kullanarak yer tespiti yapabiliyorlar. Pokemon GO oyunu da bu sistemi Google haritaları ile birlikte kullanrak çalışıyor. Bulunduğumuz ortamda veya yakınlarımızda "Pokemon" olduğunda, ses ya da titreşim aracılığıyla kullanıcı uyarılıyor.
Kullanıcılar bu uyarılara cevap veriyor ve telefonunu açıp pokemonu aramaya başlıyor. Pokemonu bulduğunda yakalamaya çalışıyor. Başarılı olması durumunda da Pokemon'a sahip oluyor.
Kullanıcılar bu sürece kendilerini fazlaca kaptırdıklarında, uyaran tarafından uyarıldıklarında (telefon titrediğinde) işi gücü, elde ne varsa bırakıp telefona (daha doğrusu Pokemon'a) odaklanıyorlar. Pokemonu bulmak tek amaç haline geliyor ve beyin düşünmeyi bırakıyor. Pokemon bulunduğunda ve yakalandığında da ödül olarak ona sahip olunuyor ve koleksiyona ekleniyor.
Şu an sokağa çıktığımızda sadece telefona kitlenmiş, karşıdan karşıya geçerken bile sağa sola bakmayan beyinler! görebiliriz. Bir çok Pokemon GO kullanıcısı hiç farkında olmadan, uyarı geldiği anda cep telefonunu açıyor ve bilinçsiz şekilde çevresindeki Pokemonları (ödülleri) toplamaya odaklanıyor. Çevredeki o Pokemon'lar (ödüller) uyuşmuş beyinler için birincil hedef haline geldiğinden dolayı, beyin dünya ile ilişiğini kesiyor. Gerçek dünya terkediliyor ve sanal dünyanın esiri haline geliniyor. Matrix'in gerçek olması için illa ki fiziksel olarak uyutulmamız gerekmiyor. Dünya toplumu olarak çeşitli şekillerde zaten uyutuluyoruz ve uyuyoruz.
Neyse çok yazdım. Vakit kaybediyorum. Kim bilir ben bu satırları yazarken çevremdeki Pokemon'lar neler yapıyor. Çıkayım da biraz Pokemon avlayayım.
Pokemon GO
Kullanıcı tepkileri bana Pavlov'u hatırlattığı için bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Pavlov ve Klasik Koşullanma hakkında bilgi sahibi olmak için aşağıdaki linke bi bakın derim.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Klasik_koşullanma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder