Yapay zeka sistemleri, ekonomik sektörde istihdam üzerinde önemli bir etkiye sahip. Bir yandan verimliliği artırıyor, tekrarlayan işleri otomatikleştiriyor ve veri analizi, makine öğrenimi ve yapay zeka geliştirme gibi alanlarda yeni iş fırsatları yaratıyor. Ancak, manuel iş gücü, veri işleme veya idari görevlere dayanan endüstrilerde çalışanları da işlerinden edebiliyor. Geleneksel birçok iş, yapay zeka tarafından devralınma riski taşıyor ve bu da işsizlik endişelerine yol açarken, çalışanların yeni rollere geçmesi veya yeni beceriler edinmesi gerektiğini gösteriyor.
Yapay zeka sistemlerinin artan otonomisiyle birlikte çeşitli etik sorunlar ortaya çıkıyor. Bunlar arasında hesap verebilirlik sorunları bulunuyor—otonom sistemler hata yaptığında veya zarar verdiğinde, kimin sorumlu olduğu genellikle belirsizdir. Ayrıca, algoritmaların bazı gruplara karşı ayrımcılık yapabileceği yanlı karar verme riski de var. Gizlilik endişeleri ise bir diğer zorluk olarak karşımıza çıkıyor; yapay zeka sistemleri büyük miktarda kişisel veriyi toplayabilir ve analiz edebilir. Son olarak, sağlık, finans ve kolluk kuvvetleri gibi kritik alanlarda yapay zeka sistemlerinin ne kadar kontrol sahibi olmasına izin verilmesi gerektiği gibi daha geniş toplumsal sorular ortaya çıkıyor.