Transistör yan yana birleştirilmiş iki PN diyodundan oluşan, girişine uygulanan sinyali yükselterek akım ve gerilim kazancı sağlayan, gerektiğinde anahtarlama elemanı olarak kullanılan yarı iletken bir devre elemanıdır.
Eğitim ücretsizdir
Eğitim İçeriği:
- Android nedir, Android için yazılım geliştirme türleri
- Android SDK, Android Studio tanıtım, kurulum
- Hello World projesi yapımı, Android SDK ile gelen örnek projeler
- Activity, Layout, View kavramları ve örnekleri,
- Dialoglar ve örnekler,
- Event handling,
- Intent kavramı ve örnekleri - Ekranlar arası veri taşıma
- Çoklu dil desteği
- Portrait ve Landscape görünümler
- Menüler
- SharedPreferences kullanımı
- Sqlite ile veri tabanı işlemleri
- Loglama,
- Thread ve AsyncTask
- GPS Sensöründen kayıt okuma,
- Google Maps kullanımı,
- Servislerden veri çekme
- Android Market’e uygulama gönderme
Açıklamalı Cevapları ve Videolarla 450’den Fazla Soru ile Python Öğrenin!
Ercan Bozkurt ve Hakan Yalçınkaya’nın kullanmak istediği metot; çocukken sıklıkla kullandığımız, bazen yetişkinleri delirten, çocukların en çok sorduğu “bu ne?” ve “neden?” sorularından geliyor.
Küçükken her şeyi sorarak öğreniyorduk. Büyüdük ve soru sormayı unuttuk. Artık, eskisi gibi öğrenemiyoruz. Bu kitapta, konular tıpkı Lego’da olduğu gibi ufak parçalara bölünmüş durumda. Her soru bir başka soruyu doğuracak. Merakın artacak ve sorularla, konuları daha hızlı bir şekilde öğreneceksin. Soruların cevapları videolarla desteklendiği için çok daha hızlı kavrayacaksın!
İÇİNDEKİLER
Python Kurulumu
Değişkenler ve Veri Tipleri
Python Shell (Interpreter)
List
Dictionary
Karar Yapıları
Döngüler
Fonksiyon Kullanımı
Dosya ve Klasörlerle Çalışmak
JSON ile Çalışmak
PIP
Hata ve İstisna Yönetimi
Virtual Environment
İş Görüşmesi (Mülakat) Öncesinde Yapılması Gerekenler (Teknik Mülakat)
- Başvurduğunuz pozisyonu hatırlıyor musunuz?
- Başvurduğunuz ilanın detaylarını hatırlıyor musunuz?
- Başvuru yaparken firmayı araştırdınız mı?
- İlanın size uygun olduğunu bilerek başvuru yapın
- Teknik bilginiz ilan ile ne kadar örtüşüyor?
- Firmanın çalışma alanını araştırdınız mı?
- Firmada çalışan tanıdıklarınız varsa onlarla mutlaka görüşün
- Görüşmeye gitmeden önce ilan metnini tekrar okuyun
- Görüşmeyi yapacak kişiyi araştırın
İş Görüşmesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler (Teknik Mülakat)
- Teknik mülakatlarda başarılı olmak için neler yapılmalı?
Görüşmede dikkat edilmesi gereken küçük detaylar, mülakatın sonucunu büyük oranda etkiler.
- Mülakat süreci nasıl ilerler?
- İş görüşmesi için kendinizi hazırladınız mı?
- İnsan kaynakları uzmanının dikkat ettiği konular nelerdir?
- Teknik uzmanın dikkat ettiği konular nelerdir?
- Görüşmede duruşunuz nasıl olmalı?
- Görüşmede beden dili gerçekten etkili mi?
- Mülakat için nasıl giyinmelisiniz?
- Görüşme yapacağınız kişiye bırakacağınız ilk izlenim ne kadar önemli?
- Arka arkaya gelen teknik soruların birbiri ile bağlantısını nasıl çözebilirsiniz?
- Sıradaki soruyu nasıl tahmin edersiniz?
- İK görüşmesinde de teknik görüşmede de karşılacağınız klasik sorular nelerdir?
TRT 1 için hazırlanan ŞEBEKE: İhanetin Kodları belgeselinde FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü) tarafından kullanıldığı ortaya çıkan iletişim yöntemlerinin teknik alt yapılarını anlattım.
Nagihan Esendal ile birlikte Kadir Has Üniversitesi'nde Taze .NET Camp '19 Summer etkinliğine eğitmen olarak destek verdik. 5 günlük kampın 4. gününde öğrencilerimize aşağıdaki konular üzerine bilgiler verdik, örnek kodlar yazdık.
Nesne Yönelimli Programlama (OOP)
S.O.L.I.D Yazılım Geliştirme Prensipleri
Tasarım Desenleri (Design Patterns)
.NET Camp, Taze tarafından %100 BURSLU olarak düzenlenen 3 etkinlikten biriydi. Bu etkinlik hakkında detaylar için, http://tazebt.com/dotnetcamp/ bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.
Eğitimimiz hem teori hem pratik şekilde biraz workshop tadında uygulamalı olarak geçti. Öğrenciler anlatılan konuları teorik örnekler üzerinden dinledikten sonra koda dökerek konuyu detaylıca deneyimleme şansına sahip oldular.
Çeşitli üniversitelerden katılım gösteren öğrencilerimize faydalı olabilmişizdir umarım. Etkileşimin yüksek olduğu, bol soru üreten bir ekipti. Anlatırken çok keyif aldık. Önümüzdeki yıllarda devamının gelmesi dileğiyle.
Yarın geldi bile. Artık imalat sanayinde robotlar, hizmetlerde ise yapay zeka ve akıllı algoritmalarla rekabet edeceğiz. Bu iki unsurun ekonomiye entegrasyonu kısa vadede istihdam kaybı, orta vadede ise yüksek ücret ödeyen yeni iş alanlarının açılmasına neden olacak.
Hangi iş kolları tehdit altında?
Sizi nasıl etkiler?
Robotlarla rekabet yerine nasıl onlarla işbirliği yapabiliriz?
Robot tasarlamak, robotların kullanım alanlarını genişletmek, robotlara yazılım hazırlamak geleceğin en parlak meslekleri olacak. Bu alanlarda çalışabilirsiniz.
Video'ya gelen yorumlardan seçmeler:
1)
Ben bar fedaisiyim 15 yildir. Benim işi de robotlar yapamaz :D
Kimi damli kimi damsız alacak?
hapçısı var, manyagı var, millet vekili yakını var, savcısı var, ünlüsü var :D
o robotu sürerler
Gerçek şu ki mesele robotların endüstride tam olarak kullanılması değil. şu an istense a'sından z'sine her şeyi robotlarla yaparlar zaten asıl mesele bu üretilen ürünleri insanların nasıl alacağı.
100 tl lik ürünü 10 tl ye düşürseniz bile eğer insanların o 10 tl yi ödeyebilecek gücü yoksa senin ürettiğinin bir anlamı yok demektir senin fabrikan illaki batacak demektir kurtaramazsın. ürününe ihtiyaç olsa da alan yok çünkü insanların işi yok iş yoksa para yok para yoksa senin fabrikan da yok.
Fabrikan yoksa üretim yok. Üretim yoksa ülken de yok demektir. Yani endüstri 4 ya da 5-10-50-1000-vs geçilecekse öncelikle bu teknolojinin insanlarla bütünleşik kalkınmasının yapılması gerekmektedir. ama hocanın dediği gibi sadece para yardımıyla olmaz bu işler.
En basiti petrol sektörü şuandaki teknolojiyle dünyada petrole bu kadar ihtiyaç olmaması lazım ama birtürlü kimse bu ihtiyacın düşürülmesi için gerçek anlamda bir mücadele vermiyor neden çünkü bu işten ekmek yiyen atıyorum 100 milyon iinsan varsa bu teknolojinin devreye girmesiyle bu sayı 5-10 milyona düşecektir zincirin nasıl onarılamaz kırıldığını bir hayal edin bence robotlar %50 nin ötesine geçtirilmezler zincirin devamı gerekir yoksa o büyük devletlerin param parça olduğunu hepimiz izleriz.
Taze tarafından düzenlenen %100 Burslu olarak ücretsiz katılabileceğiniz 5'er günlük harika etkinlikler var. Ben de eşim Nagihan Esendal ile birlikte .NET Camp etkinliğinde aşağıdaki konuları anlatacağım.
Nesne Yönelimli Programlama (OOP)
S.O.L.I.D Yazılım Geliştirme Prensipleri
Tasarım Desenleri (Design Patterns)
Detaylar ve başvuru formu ilerleyen satırlarda. Kaçırmayın derim.
Nedir?
8 Temmuz - 12 Temmuz 2019 tarihleri arasında Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleşecek olan .NET Camp’19 Summer'da teorik eğitimler pratik atölye çalışmaları ile desteklenirken, kamp destekçilerinden alınan projeler üzerine çalışma yapılacaktır.
Destekçilerden alınan projelerin son eğitim günü dağıtılmasının ardından, katılımcılar Taze eğitmen ve mentörlerinin desteğiyle aldıkları teorik bilgilerle projelerini geliştirecekler.
.NET Camp’19 Summer sonunda ortaya çıkartılan projeler çeşitli mecralarda paylaşılacak.
Öğrencilerden başvuru aşamasında tamamlamaları beklenen ödevlerin değerlendirmesi sonucunda, .NET Camp’19 Summer’a tamamen burslu katılma imkanı bulacak.
Amaç
Türkiye’de web yazılım alanında farkındalık yaratıp gelişimine önderlik ederken, konuyla ilgilenen profesyonellerin ve öğrencilerin yazılım hakkında bilgi sahibi olmasını sağlayarak kariyerlerine katkıda bulunmaktır.
Katılımcı Profili
Özellikle üniversite son sınıf öğrencileri ya da son bir yıl içerisinde mezun olanlar ile yazılım konusunda kendini geliştirmek isteyen profesyoneller.
Nesne Yönelimli Programlama, SOLID ve Tasarım Desenleri
WEB API ile RESTful Servis Geliştirme
Proje Süreci
Sınıf eğitiminden sonra öğrencilerin eğitim sonunda verilecek projeyi kodlayacağı süreçtir. Bu süreçte öğrenciler eğitim boyunca öğrendiği teknikleri ve araçları kullanma fırsatı bulacak ve mentörlerinden yorum alarak bilgilerini uygulamada pekiştirecekler.
Notlar:
SSMS 18.x sürümlerine ait kurulumlar, SSMS 17.x ya da daha önceki sürümleri güncellemez ya yükseltmez. Önceki seriye ait sürüm ve 18 sürümü yanyana kurulabilir ve çalışabilir.
Eğer bilgisayarınızda SSMS'in iki farklı sürümü yüklüyse, o anki ihtiyaçlarınıza göre doğru sürümü başlattığınıza emin olun. Birinde desteklenen özellik diğerinde bulunmuyor olabilir.
SSMS için son sürüm, Microsoft SQL Server Management Studio 18 adıyla yayınlandı.
21. Yüzyıl'da Başarılı Olmak Andreas Schleicher OECD PISA Direktörü Haber Türk’e verdiği röportaj;
Biyoloji, fizikte içerik bilgisi sorduğumuzda Türk öğrenciler gayet iyi. Ama internetten de bulabileceğiniz bu bilgilere sahip olmanın anlamı ne ki?
Türk öğrenciler bilgiyi ezberleme ve ezberlediklerini kâğıda dökmek görevi verildiğinde çok iyi notlar alıyor. Fakat ellerindeki bilgiyi yaratıcı bir şekilde uygulamaları istendiğinde zorlanıyorlar. Çelişki şu: Türk öğrencilerin iyi oldukları alanlar artık dünyada daha önemsiz.
Gelecek İçin Temel Dersler
İngilizce, Edebiyat, Sanat, Matematik, Temel Bilim, Ekonomi, Coğrafya, Tarih.
Kaynak: ABD 21. Yüzyıl Öğrenme Çerçevesi'nden aktaran
Erhan Erkut
21. Yüzyıl Ne İstiyor?
- Yaratıcılık ve inovasyon
- Kritik düşünme ve sorun çözme
- İletişim ve işbirliği
Kaynak: ABD 21. Yüzyıl Öğrenme Çerçevesi'nden aktaran
Erhan Erkut
Türkiye’de genç işsizliği benim açımdan en kritik sorun. Okuldan çıktıktan sonra uzun süre iş bulamayan bir genç bir daha yüksek ücret ödeyen bir iş bulamayabilir. Belki de ömrü boyunca düşük ücretli ve kişisel tatmin üretmeyen çıkmaz sokak mesleklerde boğulup kalabilir.
İyi bir iş bulmanın yolu çok iyi eğitimden geçiyor, eyvallah. Herkes doktor, finansçı, uçak mühendisi olabilse keşke. Ama fırsat ve gelir eşitliğinin neredeyse sıfır olduğu ülkemizde, iyi eğitim görememek genelde gencin kabahati değil.
Bu videomda “klasik” çok cazip işler sıralamasını bir kenara koyup daha düşük üniversite puanı hatta lise eğitimi ile edinilecek meslekleri sizin için seçtim.
Videoyu çektikten sonra sağlık sektörünü atladığımı fark ettim. Hastane yönetiminde çalışmaktan hasta bakıcılık ve huzurevlerinde çalışmaya kadar parlak gelecek vaat eden mesleklerden biri bu.
İklim ve Çevre Mühendisliği
Türkiye iklim değişikliği ve çevre kirliliğinden en çok etkilenecek ülkelerden biri. Bu alanda eğitim gören her genç yarın hem kamu ve belediyelerde, hem de özel sektörde rahatlıkla iş bulabilecek.
Tarım mühendisliği
Türkiye bol toprağı ve çiftçi sayısına oranla tarımdan en düşük katma değer üreten ülkelereden biri. Senede %30’a varan gıda enflasyonu ve değişen iklim ve erozyonla bozulan topraklara uyum sağlayarak tarımsal çıktıyı artırma gereksinimi tarım mühendisleri için çok cazip iş alanları yaratacak.
Gıda mühendisi
Gıdaların işlenmesi, saklanması ve yeni ürünlerin geliştirilmesi konularında eğitim ve araştırma yapar. ... Özel sektörde ise, gıda ile ilgili işletmelerde proje mühendisi, işletme mühendisi, yatırım uzmanı, danışman ve kalite kontrol mühendisi olarak görev alabilirler.
Turist rehberi
Yüksek gelir grubuna dahil turistleri tarihi ve arkeolojik yörelerde gezdirirken çok iyi gelir elde edebilirsiniz. Lisan bilmek, tarih ve arkeolojiden keyif almak yeterli.
Baristalık
Türkiye bir kahve devrimi yaşıyor. Bir nesil içinde kişi başına kahve ve türevlerinin tüketimi 3 misline çıkacak. Değişik kahve türlerini seçmek ve hazırlayıp sunmayı öğrenmek kolay. Çok karlı ve keyifli bir iş.
Kodlama-yazılım
Bilişim Sanayicileri Derneği’nin (TUBİSAD) danışmanlık firması Deloitte işbirliğiyle yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün pazar büyüklüğü 2017 itibariyle 116.9 milyar TL’ye ulaştı. Bu rakamın yüzde 41.3’ü bilgi teknolojileri, yüzde 75.6’sı ise iletişim teknolojilerine ait. Bilgi teknolojileri içinde yazılımın payı ise yüzde 18.8. Raporda paylaşılan istihdam rakamlarına göre ise bilgi teknolojileri sektöründe toplam 89 bin kişinin çalıştığı görülüyor.
Bu rakamın sadece yüzde 27’si kadın çalışanlardan oluşuyor. Araştırmaya katılan 4.701 sektör temsilcisinin yüzde 70’i şirketlerindeki çalışan sayısının 2018 yılında artacağını öngörüyor. Katılımcılar, sektördeki en önemli sorunun nitelikli işgücü açığı olduğunu vurguluyor.
Güneş Tutulması ve Ay Tutulması anlatmak için uygun bir fotoğraf ile tetiklenen Unity 3D temelli AR projesi
Güneş Sisteminde gezegenlerin güneş etrafındaki dönüşlerini gösteren ve uygun bir fotoğraf ile tetiklenen AR projesi
Uzaktan Kontrollü Arduino Temelli Araç (Arduino)
Engelden Kaçan Robot (Arduino)
Akıllı Ev Sistemi (En Az 3 Sensör) (Arduino)
Sumo Robot (Arduino)
Otomatik Sulama Sistemi (Arduino veya micro:bit)
WiFi ile Uzaktan Kontrollü 3'lü Priz (Arduino)
Robot Kol Sistemi (Arduino)
Görme Engelliler için Bileklik / Baston (Arduino)
Labirent Çözen Robot (Arduino)
Işık İzleyen Robot (Arduino)
Ses Yönelen Robot Araba (Arduino)
Dijital Metre (Arduino)
Örümcek Robot (Arduino)
Şifreli Kasa (Arduino)
Binary Saat (Arduino)
Karanlıkta Yanan Masa Lambası (Arduino)
Raspberry Pi ile Web Server (Raspberry Pi)
Dönem Projeleri tek kişi içindir.
Yıl Sonu Projeleri 2 kişi ortak çalışma ile yapılabilir.
Seçtiğiniz proje aynı dönemde başka bir öğrenci/grup tarafından seçilmemiş olmalıdır.
Burada yer alan projeler fikir amaçlıdır. Kendi seçeceğiniz/planlayacağınız projeler üzerinde de çalışabilirsiniz.
Öncelikle proje fikrinizi onaylatmanız gerekiyor.
Projeye başlamadan önce 1 sayfalık proje özeti hazırlamalısınız.
Android uygulama mağazası Google Play Store için gelen güncelleme sonrası kullanıcılar yapacağı alış verişler için bir harcama limiti belirleyebilecek.
Google Play Store, artık kesesini düşünen kullanıcıların yanında. Alış veriş harcama limiti belirlemek için ana menü düğmesine tıklayıp Hesap bölümünü açmak; ardından sipariş geçmişi sekmesine ulaşmak gerekiyor. Açılan ekranda limit belirlenebilir.
Bu limit, kullanıcılara bir harcama sınırı koymuyor. Burada amaç bir uyarı limiti belirlemek. Eğer belirlediğiniz limite yaklaşırsanız, Google sizi bir bildirim yardımıyla uyarıyor. Sonrası yine kullanııya kalmış.
Bu özellik, kademeli olarak yayınlandığından değişiklik görmezseniz şaşırmayın; güncellemenin olup olmadığını bir süre sonra tekrar kontrol edin.
Dişlerini fırçalarken suyu açık bırakıyorsun, yılda 12 ton suyu boşa
ziyan ediyorsun.
Araban, balkonun temiz olsun diye açıyorsun hortumu, caanım su akıyor da
akıyor boş yere…
Musluğun, klozetin su akıtıyor, e seneler oldu hala tamir ettirmiyorsun!
İsraf ediyorsun israf!
Bir gün belki de ulaşamayacağın en önemli kaynağının kıymetini bugün
bilmiyorsun ve birileri ona ulaşmak için her gün çalışıyor, her gün
bitmesin diye her yerde bas bas bağırıyor… Sen onları bile
dinlemiyorsun…
Ülkemizin bile su zengini olarak görünmediği şu dönemde su kıtlığına
çare olabilecek mucizevi bir yapı icat etti Arturo Vittori ve bu
kuleleri Etiyopya’da denemeye başladı bile.
Öncelikle bu güzel bir haber
çünkü su kıtlığına en azından bir süre daha çare olabilecek böyle
yapıları görebilmek hepimize umut aşılıyor.
Öncelikle ucuz ve yerel halk tarafından kolaylıkla uygulanabiliyor
olması Afrikalı uzmanların ilgisini çekmeyi başardı ve gönül
rahatlığıyla dünyamıza hoş geldin Warka kuleleri diyebiliyoruz artık.
Havadaki nemi suya dönüştüren bu vazoya benzer kuleler, yaklaşık 9 metre
uzunluğunda ve günde 25 galondan fazla (yaklaşık 95 litre) temiz içme suyu üretebiliyor.
Warka’lar adını Etiyopya’ya özgü bir incir ağacından alıyor.
Uygun maliyetli ev kolayca kurulabilen kulelerin bu havalı tasarımındaki
her parça daha kolay şekilde, daha çok su elde edebilmek için
düşünülmüş.
Hem sert rüzgarlara dayanması hem de maksimum oranda su toplanması
hedeflenmiş olan bu tasarımın dış çerçevesi esnek hasır otlarıyla
örtülmüştür. Naylondan yapılan ağ dokulu iç katman ise çiy damlalarını
toplamaya yarıyor. Haznede biriken su, alt bölümdeki boruyla suyu
insanlara ulaştırmaya yarıyor.
Warkaların tüm malzemeleri doğada çok
kısa sürede çözünebiliyor, kolayca temizleniyorlar ve kurulumu bir
haftadan kısa sürede yapılabiliyor.
Çalışma prensibi yoğuşma üzerine kurulu bu kuleler, gündüz-gece
arasındaki sıcaklık farklarının yüksek olduğu çöl ikliminde verdikleri
testten başarılı şekilde çıktı. Warka Water benzeri çözümlerin
yaygınlaşması, su sorunu için köklü bir çözüm getirebilir gibi.
Warkaların birim fiyatı sadece 500 dolar ve seri üretim ile bu fiyatın
daha da düşeceğine inanılıyor. Sağlıklı suya ulaşmak için saatlerce yol
kat eden, yeraltından su çıkarmak için 500 metre kazmak zorunda olan
Afrikalılar için ucuz, başarılı, pratik bu kulelerin kullanımının bir an
önce artmasını diliyoruz.
Aşağıdaki linke tıklayarak bu
yapıyla ilgili daha fazla detaya da ulaşabilirsiniz; http://www.warkawater.org
Nem nedir?
Mutlak nem nedir?
Nem nerelerde bulunur?
Nem, her yerde aynı şekilde mi bulunur?
Nasa uzayda nemden içme suyunu nasıl üretiyor?
Alman Su Vakfı; Bulut, Sis ve Nem Toplayıcı üretti. Su damlacığı toplayarak tarımsal faaliyetlerde kullanılabiliyor.
Women in Games Türkiye, Sabancı Üniversitesi ve British Council iş birliğiyle gerçekleşecek olan ‘Müzede Oyun’ konferansı ve hackathonu, Türkiye genelinde dijital oyun sektöründe üretmek ve yer almak isteyenleri 16 Şubat'ta bir araya getirecek.
The Night at the Museum Hackathon
Ayrıntılar: https://buff.ly/2I8pACg @trBritish@mcisaaman@SimayDinc
3 şubat pazar günü saat 15.00de ITU Magnet'de Unreal Engine Giriş Workshop'u Joseph Azzam tarafından verilecek. Etkinliğimiz ingilizce, eğitimimiz ücretsizdir, katılmak isteyen arkadaşlar wing@oyunder.org'a mail atmaları yeterli 🚀👾 #womeningames #unrealengine #indiegamedev
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Antalya'da, önümüzdeki dönemde hayata geçirilecek önemli projeleri de anlattı: ''Okul profili değerlendirme pilot çalışmaları şubat ayında başlıyor. Önümüzdeki öğretim yılında okullarımızın takibiyle ilgili veriye dayalı yönetim sistemine de geçiyoruz"
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un konuşmasından satır başları:
Biz eğitim sisteminin yapısal dinamiklerinde yapacağımız çalışmalarla bir dönüşümü tasarlamaya gayret ediyoruz. Yoksa birkaç sene önceden beri belirlenen ve zaten okullara dönüşmesi beklenen kuruluşlarımızın alacağı yolda elbette katkılarımız olacak. Bu sürecin sancısız şekilde gelişmesi için her türlü çabayı göstereceğiz.
Dershaneler meselesi de bilinen bir husus. Bu bağlamda ben bütün velilerimize açıklıkla ifade etmek isterim. Yerine ne koyacağımız konusunda ve buradaki ihtiyacı, talebi nasıl karşılayacağımız konusunda net bir yol haritasına sahibiyiz. Bunu da önümüzdeki haftalarda açıklama fırsatımız olacak, hazırlıklarımız bitti.
Biz elimizden geldiği kadar sürpriz yapmayacağız derken bir sürpriz yok. Bu 4-5 sene önce alınmış olan ve bundan sonrası için de nasıl bir yol haritası izleyeceğimizi ilgili aktörlerle açıklıkla paylaşacağız. Ben sadece bu konunun velilerimiz tarafından dikkatle ele alınmasına önem verdiğimi belirtmek isterim. Çünkü bu konunun istismarı söz konusu olabilir, kötüye kullanılması gibi girişimler söz konusu olabilir. Bunların engellenmesiyle ilgili biz her türlü önlemi alma imkânına sahibiz ve ısrarla da takip edeceğiz.
'PİLOT ÇALIŞMALAR ŞUBAT AYINDA BAŞLIYOR'
Bir iki örnek de vermek isterim. Okul profili değerlendirme… Türkiye’deki bütün okullarımızın, belli parametreler çerçevesinde tabiri caizse MR’ının çekilmesi, bunun mobil olarak incelenmesi, her okulumuzun ihtiyacının takip edilmesi ve ihtiyaçlarının karşılanması konusunda hem mali hem de idari tedbirlerimizi almış vaziyetteyiz. Bu süreç içinde okullarımızın hangisinde ne tür ihtiyaç olduğunu izleme değerlendirmesi konusunda bir Türkiye ortak modeli ortaya çıktı. Bunun pilot çalışmaları şubat ayında başlıyor. Önümüzdeki öğretim yılında okullarımızın takibiyle ilgili veriye dayalı yönetim sistemine de geçiyoruz.
Bu hayata geçtiğinde de biz okullarımızın, özellikle imkânı daha az olan okullarımızın iyileştirilmesi için yol haritasına sahip olacağız.
Benim önemsediklerimden bir diğeri de tasarım beceri atölyeleri. Bu projenin de şubat ayında Türkiye’de 30 kadar okulumuzda pilot olarak başlanacağını, inşaatların tamamlandığını, öğretim programı içeriklerinin hazırlandığını ifade etmek isterim. Çok önemsiyorum; bizim orta okullarda bile üniversitedeki bazı meslek alanlarının izdüşümünü görmek durumundayız. Örneğin mühendislik atölyesini ilkokulda görmek zorundayız. Eğer bunu görürsek çocuklarda meslek bilincinin oluşması, küçük yaştan itibaren ellerini daha fazla kullanmaları mümkün olabilecektir. Bu ve buna benzer birçok somut projenin ortaya konulmasıyla beraber eğitim camiasının beklediği, velilerimizin ve çocuklarımızın beklediği somut olarak hayata geçecek aşamalar nelerdir sorusunun cevabını vermeye başlamış olacağız.
'3 YILLIK BİR TAKVİM ORTAYA KOYDUK'
Ben şunu ısrarla ifade ediyorum. 3 yıllık bir takvim ortaya koyduk. Hangi ay, hangi sene neyi yapacağımızı ifade ettik. Bu takvim belgede olmasına rağmen 'Neden bir şey yapılmıyor?' şeklinde suallerle muhatap oluyoruz. Orada takvim dururken acilen sürekli değişiklik yapmanın iyi bir fikir olduğunu zannetmiyorum. Örneğin okul öncesi eğitimde 5 yaş zorunlu olacaksa bunu yapmamız halinde hangi parametrelerin nasıl etkilendiğini ele almak zorundayız.
Bildiğimiz en karmaşık makine. Evrendeki en büyük gizem. Yazılımcılardan biyologlara, doktorlardan eğitimcilere herkes onun sırrının peşinde. Bilim nihayet insan beyninin sırrını çözüyor mu? Beynimizi daha iyi kullanmamız mümkün mü? Dahilerin beyni çok mu farklı? Emin Çapa sizi, insanı insan yapan makineyi anlamaya, beynin gizemine dalmaya davet etti.
Beynimizin Geleceği
Anılarınızı bilgisayara aktarabilir misiniz? Hayallerinizi başkaları izleyebilir mi? İnsan nasıl öğrenir? Öğrenmeye müdahale etmek mümkün mü? Makinelerle insan beyni arasındaki ilişkinin geleceği ne olacak?
Türkiye'de liseyi bitiren her genç, 900 saatin üzerinde İngilizce dersi alıyor. Ama yüzde 95'i giriş seviyesinde anlama ya da konuşma becerisi kazanamıyor. Peki ama neden?
Neden çocuklarımıza İngilizce öğretemiyoruz? Ne yaparsak çocuklara ve yetişkinlere daha iyi İngilizce öğretebiliriz?
Neden yabancı dil öğrenemiyoruz?
Matematiği, fiziği, tarihi, coğrafyayı ve hatta Türkçe'yi çok iyi öğreniyoruz da İngilizce'yi mi öğrenemiyoruz?
Türkçe bilmediğimiz için öğrenemiyoruz. Türkçe olarak anadilinde düzgün bir cümle kuramayan çocuklardan yabancı dilde İngilizce olarak konuşabilmesini beklemek çok garip geliyor bana. Yabancı dil öğrenmek isteyen kişinin öncelikle anadilini konuşabiliyor olması gerekir.
Nasıl öğreniriz?
Günde 20 dk CNN International, günde 20 dk BBC açın. Size çok faydası olacaktır.
Yorumlardan Kısa Kısa:
Çünkü biz ilkokuldan beri sadece yazıyoruz,ezberliyoruz başkada hiçbir şey yapmıyoruz.
Cunku dil ogrenimi severek yapilir.Ilkokulda,ortaokulda,lisede devlet okullarinin hepsinde butun ogrencilere yaziliyi gecme mantigiyla ders anlatiliyor ve bu ogrencilere iskence gibi geliyor.Yani gramer ogretiliyor.Daha dogrusu ezberletiliyor bence.Evet gramer ogrenilmeli ama isin onemli bi kismi pratik yapmaktan ve dinlemekten geciyor.
Sebep çok basit. Bizde kultur yok. Ögrenme kulturu yok. Ögretmen bile yabanci dil konusamiyor. ogrenciye nasil ogretecekler.ben 1 yil Amerikada kaldim Turkiye"de 30 yilda ogrendigimin 100 katini ogrendim.
Metodlardaki yanlışlar bir yana, ders verenler ne kadar yetkin ki öğrencilerden yabancı dil konuşmalarını bekliyoruz?
Lise 4'te İngilizce dersinde İngilizce Dublaj ve Türkçe altyazı Harry Potter izliyoruz. Hocaya dedim ki "hocam altyazıyı okuyor musunuz?"
"Tabii ki okuyorum. Nasıl anlayayım" dedi. Öğretmene de Maaşallah kendisi anlamadigi dili çocuklara öğretmeye gayret gösteriyor.
İngilizce öğretmenleri ingilizceyi bilmiyor.
Bizim İngilizce dersimize ortaokulda matematik hocası giriyordu. Düşün yani.
Şükür ki bizim İngilizce hocası İngiliz.
Yabancı olması çok fark ediyor. Zorunda oluyorsun. İster istemez konuşmaya başlanıyor.
Madem Hollanda bu alanda birinci gönderin hollanda ya bir heyet.
ne yapıyorlar? nasıl yapıyorlar? kaç yaşında başlatıyorlar? hangi materyalleri nasıl kullanıyorlar? oyun mu oynuyorlar? saklanbaç mı oynuyorlar öğrenin. Sonra aynısını gelin burda uygulayın. Çok mu zor bu?
- Hollanda dili Ingilizce'ye benzer. O yüzden çok daha kolay ogreniyorlar. Temel sebep bu.
Ayrıca, Hollanda'da tüm diziler, filmler dublajsız yayınlanıyormuş. Bu nedenle TV izleyen her vatandaş, çocuklugundan itibaren İngilizceye maruz kalıyormuş.
Neyi öğreniyoruz ki İngilizceyi öğrenelim? Millet Türkçe edebiyat tarih coğrafyayı kendi dilinde öğrenemiyor.
Maalesef içinde bulunduğumuz ülkede hiçbir şey sistematik olarak öğrenilemiyor. Ancak ferdi çabalarla sonuca gidilebiliyor. Önce insanlar Türkçedeki kelimelerin kökünü başını öğrensinler liseyi iyi derece ile bitiren bir kişi en fazla 4-5 bin kelimeyi anlayabilir ve yarısını kullanabilir halde. Oysa bu sayı aslında 30 bin kelime civarında olmalıydı. Buradan bile eğitim sisteminin neden çözüm üretemediğini anlayabiliriz.
Görüyor musunuz? Gençlerin hepsi okuldan, devletten yakınıyor. Kendi başlarının çaresine bakmayı düsünmüyorlar bile? Halbuki İnternet ücretli/ücretsiz birçok yabancı dil öğrenme aracıyla, platformuyla dolu. Zihniyet meselesi... Bu kulturun insani hem tembel, hem de dusunsel/entelektuel beceriyi kucumsuyor (anlayamadigi icin). Sorun bakalim, gunde kac saat tv izliyorlarmis. Not: Bu ulkenin insani kendi dilini de bilmiyor ki. Bkz. Turkiyedeki ogrencilerin Pisa sinavinda 'kendi dilinde okudugunu anlama' basarisi(zligi). Yani sadece matematik ve yabanci dil basarisizligi meselesi degil bu, koca bir kultur meselesi.
Çözüm üretmeden sorun tespiti yapmak boş. Çocuklarımıza yazık oluyor. 5. ve 6. sınıflarda 3 saat İngilizce dersi var. 2 saat'te seçerse seçmeli var. Ders kitaplarının içi bomboş ve her sayfasında hatalar var. Konular çocukların ilgisini çekmiyor.
Gerçek çözümler: 1) İlgili kanunu değiştirerek kitapları bilimsel olarak Oxford, Longman'e yazdırın, 2) 5. sınıflara hazırlık koyarak ders saatini en az 18 saate çıkarın, 6. sınıflarda 8, 7. ve 8. sınıflarda 6 saat devam edin. Günlük ders saatlerini 7 saatten 6'ya düşürün, 3) İngilizce öğretmenlerine eğitim verin ,
4) Öğretmenlerin üzerindeki gereksiz angaryayı kaldırın (DynEd gibi), 5) Piyasada çok iyi Türk yazarlar var, bunları Meb'te işe alarak talim terbiyede harika kitaplar yazdırın. 6) İngilizce'ye yatkın olmayan çocukları çok fazla zorlamadan başka alanlara kaydırın. 7) Native Speaker dediğimiz anadili İngilizce olan (Amerikalı, İngiliz...) eğitimli kişileri her ilçeye 1 ya da 2 kişi olmak üzere görevlendirin. Bunlar okulları gezsin. 8) Öğrencileri ve öğretmenleri yurt dışına eğitime gönderecek sistem oluşturun. 9) Dil öğretiminden sorumlu MEB'teki tüm kişileri değiştirin!!!
Anlıyorum ama konuşamıyorum diye bir şey yok.
Anlayan insan konuşur da. Orada anlamada bir sorun var demek ki.
Tüm eğitimimi devlet okullarında tamamladım, şu an 43 yaşındayım. İngilizce'yi hep sevdim, hep severek okudum, konuştum ve yazdım. Bilinç olarak da, hayatımdaki en önemli unsurlardan biri olduğunu ve olacağını ta çocukken bile hep bildim. "Hiçbir ekstra eğitim almadan ve hiçbir kursa gitmeden" şu anda native ingilizce konuşabiliyor ve ülke farketmeksizin ingilizce konuşan herkesle Türkçe sohbet edebildiğim gibi sohbet edebiliyorum. Benim gibi olan, hiçbir ekstra dil eğitimi almadığı halde son derece akıcı konuşan bir sürü arkadaşım var. Evet eğitim sistemimiz kötü, ancak siz problemi biraz da kendinizde arayın bence. Siz ingilizce öğrenmek adına, ne yaptınız hayatınızda..?
Yabancı dil denince neden aklımıza otomatik olarak hep ingilizce gelir? Neden yabancı dil olarak Rusca,İspanyolca,Arapça,Çince..gibi diller eğitimde yer almaz?.. "İngilizce Dünya'da yaygın,ondan" ..filan da doğru bir tespit değil.İspanyolca da en az İngilizce kadar yaygın?..Rusca sadece Rusya'da değil,Slav kökenli bütün ülkelerde; Polonya'sından Bulgaristana,Çek Cumhuriyetinden Slovenya'ya Sırbistan'a , hatta Kazakistan'dan Azerbaycan'a kadar milyonlarca insanın konuştuğu dil?Türkiye'den çıkıp tâ Kazakistan'a hatta Batı Çin'e kadar ingilizce'ye veya başka dile gerek duymadan Türkçe anlaşabilirsiniz... Arapça,Fas'tan Afganistan'a kadar geniş bir coğrafyada konuşulan UNESCO'nun kültür dili olarak kabul ettiği bir dil?..Çince ,Asya'da Milyonlarca insanın konuştuğu köklü bir dil? Öğrenmek istekle olur.İçinde istek olmayan,istek yaratılmayan insana sadece dil değil,hiç bir şey öğretemezsiniz. Batı dillerini ;istekli olan ortalama zekadaki bir insan en fazla bir - iki yılda anlayacak,konuşacak,yazıp okuyacak seviyeye gelir.Yeter ki,isteyerek,kararlılıkla üstüne gitsin.Çevremde de böyle bir çok örnek var.
"Artık eskidi o metotlar." dediğiniz metotlarla insanlar geçmişte de
gayet güzel yabancı dil öğreniyorlardı. İngilizce'nin öğrenilememesinin
sebebi basit. Ne hocalarda, ne de öğrencilerde iş var.
Bütün suçu eğitim sistemine hocalara atmak en kolay yol tabi siz de haklısınız.Ana dilini okuyup anlamada sonlara yakın olan bir ülkenin yabancı dilde başarılı olması beklenemez zaten.
Kendi dilini bilmeyenin yabancı dil öğrenmesi çok zor. Dahi anlamındaki -de,-da nın ayrı yazılması gerektiğini bilmeyenler var bu ülkede. Zamir nedir desem sözlüğe bakmadan anlamını bilecek kaç kişi var? Ülkeye deve sidiği konusunu pompalayın,sabah doktorları, öğlen yemek programlarını, akşam dizi seyredin. Öğrenirsiniz. Gavurun dilini neden öğrenesiniz ki.
Bana üniversiteye kadar öğretilen İngilizceyi gözümün önüne getiriyorum. Hep formaliteydi. Dersi neden verdiklerini bilmiyordum. Ne işime yarayacak bilmiyordum. Dersler sadece işlensin diye geçerdi. Devlet öğretmene (sözde) maaş vermiş git İngilizce anlat diye. Bu kadar. Emin olun matematik fizik bilgisayar diğer bir sürü branştaki eğitim de İngilizce eğitimi gibi. Biz öyle şanssız bir nesiliz ki dünya bizim dönemimizde çok değişti ve değişiyor ve bize verilen eğitim hiç hiç hiç bir şekilde yeterli değil. Şuan bizden yapılmasını istenilen şeyler için öyle zorluk çekiyoruz ki.
Türkiye'de eğitim sistemimizde bir kanser var o da testtir aynı zamanda sadece orda bahsettiği gibi sadece ingilizce deil bütün dersleri sınav odaklı alıyoruz ve o kadar okumuş etmiş öğretmen bile doğru düzgün ingilizce bilmiyor bide matematik öğretmenlerine sorun artık klasik oldu günlük hayatta ne işime yarayacak öğretmenin cevabı bilmiyorum yada sınav için yada öğreniyor işte vb.
Konu kesinlikle adım adım ilerlememek. Dil öğrenmek bir süreçtir. Erken başlanması iyi olur ve daha sıkıntısız ilerlemeye yardımcı olur. Ne kadar geç başlanırsa çalışma şartları ağırlaşır ve verim azalır. Alfabe ve o dile ait seslenim okul öncesi dönemde. İlkokulda temel kelime bilgisi... (daha çok isim ve sıfat olmak üzere ezber) Orta okulda kelime bilgisi (fiil, zarf, edat, bağlaç vs.) ve temel dil kuralları. Lise kelime ailesi bilgisi ve ileri gramer kuralları (daha soyut kavramları içeren kelimeler ve kelime grupları) şeklinde olmalıdır. 100 bin kelimeyi barındıran bir dilden söz ediyoruz. 10 bin kelime ailesi bilmenin ileri bir dil kullanımı olduğu bahsedilen bir dilden... Ayrıca 20 yaşa kadar dil konusunda ezber yapmanın daha kolay ve verimli olduğu dair bir araştırmadan bahsedilmişti. Eğer doğru ise 20 yaşına kadar 8 bin kelime ezberlemek (duyulanı yazıldığı haliyle hatırlayabilecek bir ezber) zaten o dili ileri düzeyde kullanmaya yardımcı olacak veri tabanını kişiye sağlayacaktır. Bundan sonrası dinlemek izlemek okumak. Dil bir noktadan sonra kendi kendini öğretir.
Hangi yabancı dili öğrenmek istersek isteyelim; önce kendi ana dilimizi iyi öğrenmemiz gerekir. Çünkü insanın bilgi edinmesi kıyas'a ,karşılaştırmaya dayanır.Ayrıca mantığını da kavramadan öğrenilecek yabancı dil havada kalır.Ana dilinde kendini ifade edemeyen insan yabancı dilde nasıl ifade etsin? Bence; önce ilkokuldan lise son'a kadar ana dilimizi iyi öğretecek Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenleri çok donanımlı ve öğretme yeteneği yüksek insanlar olmalı. Sonra ,yabancı dil öğretmenleri de birikimli ve öğretme yeteneği yüksek insanlar olmalı.Sırf ders saati dolsun diye işini angarya gibi yapan,kendisi doğru dürüst bilmeyen öğretmenlerden ne beklenir ki? Öğrenme,algılama yeteneğinin en yüksek olduğu 9 yaşına kadar,aileler ve çevresi çocukta öğrenme isteği ve disiplini oluşturmalı.Yabancı dil'in sadece sınıf geçmek için başarılması gereken bir ders değil,hayat için gerekli olduğu benimsetilmeli. Sonrası zaten gelir.
Asıl sorun öğrencilerde değil. Sistemin kendisi aptal. Sırf bu yüzden aslında çok zeki olan çocukları da kaybediyoruz.
Çocuklara küçük yaşta öğrenmenin değil ezberlemenin hayat kurtardığını söyledikleri için çocuklar milyonlarca kelime ezberleyip bir tanesini bile kullanıp cümle kuramıyorlar işte. Sorun bundan kaynaklı. Çocukları salak yetiştiren sistem sıkıntılı.
Okulda öğretmediler olayı tamamen bir bahane. Anaokulundan itibaren ingilizce eğitimi görmeye başlayıp ancak 4. sınıfta ingilizceyi anlamaya başlamış biri olarak tamamen kişi ilgilenmediği için öğrenmiyor diyebilirim. Ve evet, şu an yabancıların içine atsalar saatlerce konuşabilecek kadar iyi ingilizce biliyorum, ingilizce dili üzerinden japonca öğreniyorum. Ve bütün bu ingilizceyi sadece ve sadece okulda öğrendim. Mazeretler arkasına sığınmayın eğitim önce sizin beyinlerinizde başlar.
mantıklı düşünürek Türk çocuklarının yüzde 95'inin aptal olmasının imkansız olduğunu, zekanın ırkla bir alakasının olmadığını yani sorunun çocuklarda değil sistem de olabileceğini anlayıp ona göre yorum yapmak gerekir.
öğrenmenin temeli çalışma ve kendine karşı dürüst olmaktan geçer herkes kendine şu soruyu sorsun bir şeyi elde etmek için gerekeni yapıyor muyum cevap evetse yabancı dilde öğrenebilirim demektir . türkiyede kimse doğru dürüst türkçe dahi bilmiyor . bir çok yazı yazanın yazısı bir kere okunmakla anlaşılmıyor.
Yabancı dili öğrenmenin tek yolu. En az haftada 3 kez yabancı film izleyin. Bir sazı bile öğrendiğinizde haftada en az 4 gün 2 saat alıştırma yapmazsanız iyi çalamazsınız.Yabancı dili öğrenseniz bile alıştırma yapmazsanız unutursunuz. Devamlı konuşun. Öğrendiklerinizi konuşarak tekrar edin. Başka yolu yok.
Kanada'ya yerleştiğimizde kızım 3 yaşındaydı..O yıllarda internet henuz emekle dömenindeydi.. Uydudan Türk tv yayınını olmadığı için evimizde sadece ingilizce yayın izleniyordu.İngilizcemiz olmadığı için hiç yabancı arkadaşımız ve komsumuz da yoktu, sadece Türk arkadaşlarımızla görüşüyordük..Biz asosyal olunca kızımızında hiç yabancı arkadaşı olmamıştı.. 2 yıl boyunca gün boyu tv'de çocuk proğramlarını izledi..Ve bir gün evimize genç bir Kanadalı Hanım geldi. Kızım onunla bir kaç saat boyunca ingilizce konusurken şaşkınlık ve sevinç içindeydim..Kızımın ingilizce öğrendiğini fark edememiştim bile.Bu deneyimi yaşayan biri olarak çocuklarınıza ingilizce ögretmek istiyorsanız evinizeki Türk kanallarını kapatın veya en azından onun odasına ingilizce cocuk proğramları yayını yapan bir tv koyun...Çocuklar ingilizceyi konusarak değil, dinleyerek öğreniyorlar diyebilirim.
Yıllar önce Türkiye ile İngiltere arasında İngilizcenin geliştirilmesi için bir anlaşma imzalanmıştı..İngiltere'den öğretmenler gelip bizim ingilizce öğretmenleri ile bir çalıştay düzenleyip yol haritası belirleyeceklerdi...Fakat bir sorun çıktmıstı, anlaşamıyorlardı.. Toplantıları yapabilmek için tercüman tutmak zorunda kalmışlardı..Durum dahada kötüleşerek devam ediyor.
ALTERNATİF BİR YDS ÖN HAZIRLIK PROGRAMI (Lisans Boğaziçi; Yüksek Lisans Yeditepe; Doktora- dvm) Prof Sinan CANAN Hocamızın konuyla alakalı 11 dklık konuşmasını özetliyorum: Dili okul dışında dışarıda şarkı sözleri yazarak öğrenenlerdenim diyor... İHTİYAÇ ve çok ciddi duygusal istek olmalı ... YETENEĞİM YOK diye bir olay yok..anadilini öğrenen başka dili de öğrenebilir... Yabancı dilin sınav için değil hayat için önemli/vazgeçilmez olduğunu kavratmalıyız.. 7-10 yaşına kadar anadili gibi öğrenilebilir... BEYNİN DUYGUSAL YAZILIMI VAR...Duygusal olarak bir şeye ilgi göstermediğimizde beyin onunla ilgilenmez, zihnimiz odaklanmaz ve kaydetmez... Internette müthiş imkanlar var.. Ağzımızla tekrar etmediğimiz bir şeyi beyin öğrenemiyor.. Şahsım da: NEED (İhtiyaç), MOTIVATION, INPUT (girdi, listening ve reading bol bol) ve de eş zamanlı olarak OUTPUT (Speaking ve Writing) çalışmalarının olması gerektiğinden bahsediyorum. CHOMSKY, KRASHEN, SCOTT THORNBURY, PAUL NATION'den de bahsediyorum. TEOG ve LGS' nin dil öğretiminde bir çığır açmak üzere olmasından kısaca bahsediyorum... Çok güzel bir gelişme bu.... Youtuber Barış Özcan'ın Ko-Ko tekniğini yorumluyorum. Youtuber Fikir Hastası'nın "Neden İngilizce Öğrenemediğini Hiç Merak Ettin mi?" videosundaki sebepleri eleştirip çözüm sunmadığından bahsediyorum. 30-40 saatte B1 vs saçmalıklarını eleştiriyorum. https://www.youtube.com/watch?v=VMCqqnb2nZU
Dil öğrenip ne yapacak insanlar? Türkçe yetmiyor mu sanki?
- Türkçe bilse yetecek zaten de onu da bilmiyor ki. Zaten İngilizce öğrenememe sebebi herhangi bir dili bilmiyor olması. İngilizce bilmeyen adam iş hayatında daha zor yükseliyor. İngilizce bilen adam daha kolay yükseliyor. Türkçe bildiği için İngilizceyi kolay öğreniyor. Türkçe bilmediği için iş hayatında yükselemiyor. Çünkü kendinden isteneni anlamazsa, neye çözüm üretecek ki?
İngilizce ve diğer diller öğretilmez, öğrenilir. Böyle lakayıt şekilde derslere gelinirse, öğrenciler biz bunu ne yapacağız yaa derse mümkün değil. Dil kursuna gitmesem öğrenemezdim diyen arkadaşlar oraya para verdikleri için derslere değer vermeye başlıyorlar ve öğrenmeye koşullanıyorlar.
Matematik ogretir gibi ingilizce ogretiyoruz.Genis zamanda 3.tekil sahislar icin olumlu cumlelerde fiile "s" takisinin gelmesi gerektigini ayetmiş gibi ogretmeye calisiyoruz..cozum: herseyden once ogrencilere bir yabanci dil ogrenmenin onlara neler katabilecegi anlatilmali ve motive edilmeliler... ozellikle ilkokuldan itibaren ingilizce derslerinde ogretmenler ders boyunca ingilizce konusmali,ogrenciler mumkun oldugu kadar bu dile maruz kalmalilar,ilerleyen yillarda da bu derse katilim zorunlu olmali ama ogrenciler nottan muaf tutulmali(nasil olsa artik sinifta kalmak diye bi sey yok)..kaybedecek bi seyimiz olacagini sanmiyorum cunku henuz kazanmadigimiz bi seyi kaybetmemiz teknik olarak imkansiz
yabancı dil asla kuma kabul etmez. Okullarda 2 saat yabancı dilden sonra 9 saat anadili ile konuşur yazar. Dolayısıyla diğer dersler ayrık otu muamelesi çeker. Bunu kırmanın yolu tabirleri ana dilde değil hedef dilde olmalı. O zaman 1000 saat eğitime gerek kalmaz.
Ingilizce öğretmenleri yeteri kadar ingilizce bilmiyor, aksan ve telafuzları kotu, ogretmenlik yetileri eksik. Tüm bu 3 nokta veya 1 ya da 2 si etkili ogrenme zorlugunda bence. Tabi ki cok iyi derecede kaliteli ogretmenlerimizde vardir ve onlara sonsuz tesekkurler.
Internet caginda yasiyoruz, sayisizca internet üzerinden programlar var yabanci dil ögrenebilmek icin. Onu birak, internetin cogu inglizce üzerinde kurulu - girin youtuba inglizce ögrenin, okuyun inglizce dergileri magazinleri inglizce ögrenin. Isteyen icin cok kolay. Ama caba sarf etmek istemeyenler icin hersey zorluklu ve hersey ögretmenlerin ve okullarin, egitim sistemin sucu olarak sunuluyor. Ama insanlarin cogu bilgiyi direkt kazanmak istiyor, caba ve zaman vermeden, onun icin de basarisiz kaliyorlar.
Dil ögrenmenin en birinci sarti kulak, yani dinlemek, ikinci ve olmazsa
olmazi, dil yani konusmaktir..Daha sonra gramer ögrenmek icin kisa
cümleler yazmaniz ve yavas yavas ilerlemeniz gerekmektedir.
- Türkçeyi kaç yılda öğrendin? İngilizceyi kaç yılda öğrenmeye çalışıyorsun? Türkçeyi öğrenmiş olduğundan da şüpheliyim? Şimdi kendini düşünüp ben biliyorum diyebilirsin. Gerçekten biliyor da olabilirsin. Ama ya bilmeyen büyük çoğunluk?
okulda verilen ingilizce eğitimi gayet yeterli senin çocuğunun bildiği kabul edilen türkce dil i üzerinden ingilizce öğretiliyor mantıklı aklı basan insanın öğrenmesi gereken şekilde ama ana dil ini bilmediği için verilen eğitimi sağlıklı alamıyor.
Sebep ; yetersiz ingilizce öğretmenleri. Onun yerine ingilizler (native speakers) okullara istihdam edilmeli. Yabancı dil derslerini yabancı hocalar verecek, bu kadar basit.
Ya bırakın hocam çocuklar çalışmıyor suç çocuklarlarda öğretmenlerde dersten geçiririyor.
Okul neden var? Kalma yoksa, cidden, okul neden var? Eğitmiyorsan yetiştirmiyorsan okul neden var?